Kapatmak için ESC'ye basın

Kaybolan Özgürlük Ufku

  • Eki 03, 2024
  • 2 minutes read

Her gün, bir zamanlar kendimizi özgür hissettiğimiz alanın gittikçe daraldığını görüyoruz. Bir zamanlar ilerleme ve sonsuz imkanlar vadeden dünya, artık görünmez duvarlardan oluşan bir hapishaneye dönüşüyor. Güvenlik ve düzen bahanesiyle, hükümetler ve şirketler her düşüncemize, her hareketimize, her seçeneğimize daha sıkı bir şekilde hükmediyor. Hayatımızı kolaylaştırmak için geliştirdiğimiz teknoloji, şimdi bir gözetim aracı haline geldi.

Sanki Orwell'in distopyasında yaşıyoruz ama bu sefer bir kurgu değil, gerçeğin ta kendisi. Gözetim ağları etrafımızı sarıyor, bize kolaylıklar sunuyor ama karşılığında mahremiyetimizi elimizden alıyor. Her cihazda gizli bir kamera var. Attığımız her adım bir iz bırakıyor. Aldığımız her karar, başkalarının bakışları tarafından izleniyor.

Özgürlük artık doğal bir hak olmaktan çıkıyor. Yavaş yavaş ellerimizden kayan bir ayrıcalığa dönüşüyor. Yeni bir döneme giriyoruz; burada bilgi, yeni para birimi, ama o para birimi bize ait değil. Artık her hareketimiz, görünmez bir veri pazarında alınıp satılıyor.

En rahatsız edici olan şey, sadece bu kontrol değil. Aynı zamanda, özgürlüğümüzü sahte bir rahatlık uğruna sessizce takas etmemiz. Her geçen gün, bağımsızlığımızdan biraz daha vazgeçiyoruz. Peki ne kadar daha vazgeçebiliriz, her şey bitmeden önce?

Dünya kendi kendine değişmeyecek. Onun mimarları biziz. Yeni duvarlar inşa etmeye devam etmek yerine, yeni bir özgürlüğe köprüler kurabilir miyiz? Şu an için cevap belirsiz.

Leave a comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *