Kapatmak için ESC'ye basın

Pavel Durov: Özgürlüğün Koruyucusu mu, Yoksa Baskının Kurbanı mı?

  • Ağu 25, 2024
  • 4 minutes read

Dünya, bariz bir adaletsizliğe tanık oluyor. Telegram'ın kurucusu Pavel Durov, dünyanın en güvenli ve popüler iletişim platformlarından birinin sahibi olarak, Fransa'da tutuklandı. Üzerine uyuşturucu ticareti, çocuk pornografisi ve diğer birçok suçlama yöneltilmiş durumda. Bu suçlamalar, onun kişisel eylemleriyle değil, Telegram üzerindeki kullanıcıların faaliyetleriyle ilgili. Bu, bir silah üreticisini ürünlerinin kötüye kullanımından sorumlu tutmaya veya bir otomobil üreticisini araçlarının suçlarda kullanılmasından dolayı suçlamaya benziyor. Bu tür saçma suçlamalar, adaletin temel ilkelerini zayıflatıyor ve Batı demokrasilerine olan güveni sarsıyor.

Küresel Gözetim Maskesi Altında Adalet

Bu olay, "özgür dünya"nın gerçek yüzünü ortaya koyuyor. Durov’a uygulanan baskı, vatandaşların özel iletişimleri üzerinde tam kontrol sağlama ve ifade özgürlüğünü kısıtlama çabasıdır. Pavel Durov, her zaman kullanıcı verilerinin korunmasını savunmuş ve kolluk kuvvetlerine özel mesajlara erişim sağlama talebini reddetmiştir; bu da onu küresel gözetim için bir hedef haline getirmiştir.

Ünlü sızıntı yetkilisi Edward Snowden, Amerikan hükümetinin kitlesel gözetim programlarını ifşa eden kişi, bu konuda açıkça şunları söyledi: "Macron’un özel iletişimlere erişim sağlamak için rehin alma taktiğine başvurmasından derin şekilde üzgünüm. Bu durum sadece Fransa’yı değil, tüm dünyayı aşağılıyor." Bu durum, Fransa'nın imajını zedeliyor ve Batı hükümetlerinin, hedeflerine ulaşmak için temel hakları ve özgürlükleri ihlal etme yoluna başvurabileceğini gösteriyor.

Özgürlüğe Tehdit

Pavel Durov'a yapılan bu, ifade özgürlüğüne ve gizlilik hakkına doğrudan bir saldırıdır ve bu haklar demokratik toplumlarda korunmalıdır. Ethereum’un yaratıcısı Vitalik Buterin, Durov’a yöneltilen suçlamaların "Avrupa'daki yazılım ve iletişim özgürlüğü için oldukça endişe verici göründüğünü" belirtti. Batılı hükümetler, bir zamanlar demokratik ideallerini öven ve gurur duyan hükümetler, şimdi giderek daha baskıcı hale geliyor ve vatandaşların gizlilik ve özgürlük haklarını koruyanlara saldırıyor.

EXMON: Özgürlükleri Koruma ve Direniş

EXMON, Fransız yetkililerin eylemlerini şiddetle kınıyor. Bu olay, vatandaş özgürlükleri ve hakları için mücadelenin devam ettiğini ve Pavel Durov’un, gizlilik ve özgürlüğü savunan bir sistemin kurbanı haline geldiğini açıkça gösteriyor. Her zamankinden daha fazla, haklarımızı ve özgürlüklerimizi korumaya yardımcı olan teknolojileri desteklemeli ve geliştirmeliyiz. Hükümetlerin vatandaşları güç ve kontrol oyunu içinde piyon olarak görmesine izin vermemeliyiz.

Batı Dünyası: Demokrasi'nin Sonu mu?

Özgürlük hakkındaki radikal görüşleriyle bilinen Elon Musk, bu durumu şöyle yorumladı: "Görüş: 2030 yılı, Avrupa’da bir memeyi beğendiğiniz için idam ediliyorsunuz." Bu yorum, Batı dünyasında neler olduğunu vurguluyor: sivil haklar ve özgürlükler giderek kısıtlanıyor ve demokratik idealler yerini totaliter bir yaklaşıma bırakıyor.

Durov'un durumu sadece kişisel kaderiyle ilgili değil; bu, ifade özgürlüğünü ve diğer insan haklarını tehdit eden küresel bir eğilimi yansıtıyor. Bugün, daha önce hiç olmadığı kadar, haklarımızı koruyanları desteklemek ve tam kontrol sağlamaya çalışan baskıcı eylemlere karşı mücadele etmek önemlidir.

Küresel gözetim uygulamalarına "hayır" demeli ve ifade özgürlüğü, gizlilik ve kişisel haklar için "evet" demeliyiz.

Leave a comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *